Blog

Şarkı

Railay Beach

bazen dilime bir yerlerden duyduğum bir şarkı dolanıyor, ne şarkının adını biliyorum, ne de söyleyeni.
aradan zaman geçsin de şu şarkıyı iyice özleyip dinleyeyim diyorum; sonra kesin unutuyorum şarkıyı. bugün yine unuttum.

buradayım, ‘mahsur kalmak’ hissiyatına olan düşkünlüğümü başka bir yazıda ele alırım; bot hareket etmiş ‘şu manzaraya birkaç saat daha bakmak zorundasınız’ minvalinde bir şeyler söylüyor biletçi. sonraki bot gelene kadar buradan başka bir çıkış yok. ne âlâ.

zihnimde taşıdığım onca yükü demleyip arındırmak için müthiş bir zaman. hava biraz daha kararıyor, yıldızlar iyice sarıyor gökyüzünü. bembeyaz kumların üzerine sere serpe yatıp gökyüzünü seyre dalıyorum.

gece

koca sahil, toplasan 10 kişi yok. kıyıya vurmuş bir ağaç gövdesinin üzerinde bir adam gitar çalıyor. çok tanıdık, çok ezber bir ezgi ama söz yok. çıt çıkmıyor, hepimiz anın büyüsüyle adamı dinliyoruz. şarkıyı hafızama atıyorum, o şarkıyı dinlediğimde yaşadığım bu huzura dokunacağıma adım gibi eminim.

yine unuttum. ziyanı yok. şimdilik bu huzura dokunmak için o şarkıya ihtiyacım yok, henüz çok taze, ihtiyacım olduğunda hatırlayabilmek ise duam.

zaman doluyor, bot geliyor, o akşam orada o hissin lezzetiyle kendinden geçmiş bizler dönüp son kez boşluğa bakıyoruz.

içinize sinsin.

mirfanK’20