Blog

Mikrop

Hasta olduğumda
Mikroplar sadece benimle değil,
İçimdeki seninle de savaşır diye;
Sana benden bir başka varlık ulaşır diye,
Hasta olmuyorum.
Senin içinde
Benden fazla mikrop olduğunu bilmek
İşte
Beni bu
Kahrediyor.
Kötü olduğunu bilmek,
Bunu bilerek sağlıklı nefes almak…
Senin yüzün yere düşmeden
Sebep olanı
Düğümleyecek
Kadar
Çok
Sevmek.
Renkli bir kartın
Üstündeki resimler
Seni kıskanıyorlar
Uyan bak
Ahşap bir camın kenarında
Gözüm hafif aralık olan
Kapıda.
Kafanı uzatman yeterli
Boşluğa düşüp
Sonsuzluğa kavuşmam için.
Bu film
Yerli
İki kelime:
Seni
Seviyorum

mirfanK’09 ´CZ´
[Mikrop]
Blog

Gücüm Yok

Hasta bir bedende
Sağlık gibi görünmeye
Ve
Sensiz hayallere
Göğüs germeye
Gücüm yok.
Bir gün tanırsan beni,
Varırsan
Farkıma
O zaman güneş yeniden doğar.
Başkalarının sahiplendiği
Sokaklar
Bizim için diz çöker
Adımızı
Sayıklar.

Gel de
Gelinim…

Geleyim
Hemen!

mirfanK’09 ´CZ´[Yeter’in gerçeği]
Blog

Yeniden Yıkılış

Bir gün diye umut ettim yine.
Elimde kaldı hayallerimin
Parçaları.
Enkaza düşmedim bu kez,
Döküntüler altında bir “ses” aramıyorum.
Kaldır kafanı!
Can çekişiyor içimde
Doğmaya meyilli bir sen.
Bir gün geldin
Diye umut ettim.
Bugün gidiyorsun
Hissediyorum.
Şimdi “aynalar” çalsın
Kırılsın sonra
Birer birer
Hepsine yedi yıl borcum olsun
Yolun
Açık
Olsun.

mirfanK’09 ´CZ´[Yeniden]
Blog

Gel

Hayallerimde güzelsin
Gözlerin gülmekte

Ama bir de gerçek
Var
Ellerin başkasına
Titremekte.

Fotoğraf: Olomouc in Czech Republic – Big Church, mirfanK’09

mirfanK’09 ´TR´
Erdem’e..
Blog

Yüreğim Mavi

Yanan bir sigaramın ucu var
Bir de yüreğimin ortası.
İkisini de yakan benim.
Bir gün gece yarısına yakın gördüm seni.
Oniki’den sonra kaybolacaksın sandım
Yanıldım
Her gece bir umutla bekledim
Ya benim ol
Ya kaybol diye;
Sen ne benim oldun
Ne de kayboldun
Her gece
İnatla güzelleştin
İnatla büyüdün yüreğimde.
İşledin kalem kalem yüreğime.
Nankörlük etmedim asla
Karşılık verdim güzelliğine
Sevdim seni tüm güzelliğimle
Belki güzelliğinin yanında
Lafı dahi olmaz
Ama
Kendi çapımda
Sevdim
İşte
Sen inanmasan da…

mirfanK’09 ´CZ´
[Özledim]
Blog

Gurbet

Bir sigara daha yaktırıyor adama;
Tüm sevdiklerimi geçiriyorum gözümün önünden
Gözlerim senden ibaret.
Bilmediğim diler konuşuluyor
Etrafımda
Senden bahsediyorlarmış
Ve
Ben anlamıyormuşum gibi
Kıskanıyorum.
Annemin eteklerini özledim.
Gözlerim bir ona doluyor
Bir de
Yokluğuna.
Tuna’nın kenarında
Yokluğuna içiyorum.
Varlığın sızlıyor biliyorum.
Sigaramda kül kalmıyor
Adını her anışımda
Martılar pike yaparken
Çaresiz
Balıklara
Ben hem onlara
Hem bize üzülüyorum
Bu
Aciz halim
Her gelişinde aklıma
Ben
Seni
Arzuluyorum.
Tek bir şey
Söylemek
İçin
Seni
Seviyor
Um.

mirfanK’09 ´CZ´[Altın Vuruş]
Blog

Aciz

Sen ki;
Küçük dağları yarattığını sanıyorsun
O götünle.
Bilir misin ki?
Dağlar bizim torunlarımız
Onu doğuranla
Yattık biz
Senin bahsin geçmezken
Biz ne Leylalar
Gördük
Ertesi gün unutulan
Ne Nilüfer çiçeklerini
Çiğnedik adına koşarken.
Şimdi bir
Yasemin mi
Bizi düşündürecek?
Biz ezmeye karar verdik mi?
Osmanlı’nın süsüne
Kıyarız
Ezeriz laleleri.
Ay gümüş rengine
Büründüğünde
Senin aklına
Can’ım düştüğünde
Biz bahçemizin çitlerini
Süsleyeceğiz.
Hiç utanmadan adını
Meze yapacağız
Sofranıza
Şerefini göremedik,
Şerefsizliğine de içmeyeceğiz.
Ve
Biz bunu görev bilip
Senin iyileştirdiğin canları
Canımız dilediğince
Can çekiştireceğiz.
Sen boşa kürek çekeceksin
Biz o nehri
İçimize çekeceğiz!

mirfanK’09 ´CZ´[Adrese Teslim]
Blog

Sabahlara Hasret Bir Gece

Her gecem sana ait bilirim.
Sensiz doğmaz güneş.
Cesaret edemez yıldızlar sensiz
Kıpırdamaya
İmkansız bir aşkın
Neferi olmaya
Dayanamaz Ay
Tüm doğa şahittir bu asil sevdama
Bu yüzden ansızın
Doğuyorsun
Rüyalarıma
Veya ben
Kandırıyorum kendimi
Umarsızca
Sen gülümse
Hayran kalsın güller
Gülüşüne
Haberin yok.
Eriyorum varlığının yokluğuyla
Bir duysan sesimi
Dünyaları bağışlayacağım yoluna
Bil
Sensiz
Nefes almayacağım
Sevdam
Varlığım
Son durağım.

mirfanK’09 ´CZ´
[Ağıt]
Blog

Vur Yüzüme

Tüm gece boyu düşündüm
Beni senden başka ne mutlu edebilir diye?
Rüyalarımı senin süslediğini dahi düşünmezken
Ben
Sen yanımda olmaktan bahsediyorsun.
Bu benim için büyük lûtuf.
Belki bilmezsin
Ama
Gerçekten içime işleyişine
Hayran kalıyor
Tüm sarraflar.
Bir güzel davet etti beni bu gece.
Baktıkça seni gördüm
Oysa içimi kaplayan
Senden hiçbir iz yoktu
Ben alışmışım galiba
Seni gördüğüm her şeyde
Anmaya.
Alkol uyuşturuyor beyinimi
Soranlara “çok sert” diyorum.
Onlar da alttan alıyorlar beni.
Belki rüyalarımı süsleyeceksin bu gece
Umut bu ya
Belki memleketimin kokusuna karışacak
Tüm kokun
Belki bana dair
Düşlerin olacak bu gece
Başın yastığa düştüğünde.
Sevindiğinde belki
Aklına geleceğim
Beyninin kıvrımlarını azalttığım
Düşecek aklına belki
Ve
Sen kazandığında
Aklını kaplayacağım belki
Bir ihtimal ya.
Benim de ekmeğim bu.
Ama yeri göğü inletir güzelliğin bilirim.
Bilirim ki sefil yüreğim.
Bu yüzdendir ki.
Sadece seni severim.

Ve
Bununla yetinirim.

Fotoğraf: Emrehan Varış

mirfanK’09[Çok Yüce]

Blog

Aşkını Başına Topla!

Beyninde kavrulan aşkın adı ne biliyor musun?
Bende de aynı rahatszılıktan var,
Sürekli yanıyor içim.
Adına yakın ebatta tüm acılarım.
Belki Kasım gibi sancıyor ruhum
Ama varlığından
Hiç rahatsız değil kokum.
Seni unutmaya and içse de
En yakın dostum
Ben sarhoş olunca
Hep yokluğunu kustum.
Utanmadan anlattım seni
Tanımadığım her bünyeye
Hem de farklı dillerde
Herkes anladı biliyor musun?
Bir sen anlamadın
Ya
Bu yangın
Ondan
Ona yanıyorum
Hala.

mirfanK’09 ´CZ´[Şaheser!]
Blog

Bir Sen Kalsın İçimde

Nefes aldığımda can’a gelen bir sen kalmalı içimde.
Bu umarsız tavırların bendeki seni
Yok etmek için biliyorum.
Seni sevmem seni rahatsız ediyor belki.
Çünkü başka ellerde
Ellerin
Benim ellerime
Sen yerine
Yağmur yağıyor
Dudaklarımda yağmur
Hayallerimde yağmur
Akıp gidiyor kalırım
Kenarlarından
Rahatsızsın biliyorum
İstemiyorsun seni sevdiğimi
Belirten cümlelerimi
Ama bilmiyorsun
Ya da biliyorsun ama
İşine gelmez;
Bendeki
Seni
Yok etmeye
Senin de
Gücün yetmez.

Fotoğraf, Fotoğraftaki, Aşk, Aşık, Çaresiz, Ruhsuz: İrfan Kurudirek

mirfanK’09 ´CZ[Bildiğin gibi.]
Blog

Af-ı Mektup

Hayır olamaz.
Bu can seninle ilgili olmusuz bir şey yapamaz. Yapsa dahi

Yaşayamaz.

Kırmak fiilinden bahsettiğin andan beri düşünüyorum “Seni kırmış olabilir miyim?” diye, bu mümkün değil. Çocukken sevdiğimiz saklardık, sonradan bulamayacağımız kadar derinlere hem de. Öyle bir şeysin benim için. En çocuk halimle seviyorum seni ve kendim dahi bulamıyorum seni içimde. Belki bulsam kırarım seni, beni paramparça ettiğin gibi belki. Oysa yok öyle bir durum. Bir yüzün var diye umuyorum ve ona göre ölüyorum ben. Yazık bir sefalet içerisinde dahi sana karşı inceliyorum, inceliyorum tekrar inceliyorum. Kalın bir bünyenin kırmasından bahsediyorsun, kırıyorsun. Tozum dumana karışıyor hem de… Ben bunu mu hak ediyorum? Sence evet!

Kınından çıkmış senin “olmamış ben” kılıcın.
Ben asla o kına girmeyeceğim biliyorum, neye savaş veriyorum onu da bilmiyorum aslında. Tek isteğim iyi olman. Bunun için çırpınmam dokunuyor sana galiba. Çırpınışlarım hiç dokunmadı bana, ne bana ne de gururuma. Savuruyorsun kılıcını işte! Hiç korkmadan hem de. Keser mi, öldürür mü diye düşünmeden hem de!

Ben kıydıysam affet.
Kıymadım
Kırdı isem
Ki
Yapamam
Düşünmeden affet.

Bir gün kellemi uçurduğunda
Akacak kanım senin için.
Doyacaksın
Bana
Ve
Yokluğuma.

mirfanK’09 ´CZ´[Adressiz]
Blog

Yoksullaştık

Har vurup
Harman savurduk dostluğumuzu da
Vefamızı da
Bu yüzdendir
Arkamızdan gelen seslerin çoğu
Şerefsiz
Adi
Ve
Ahlaksız.
Arabesk kokuyor
Tüm şiirlerim.
Yazık;
Sen de sevdim diyeceksin
Benim sevdamın gölgesinde
Dinlenirken
Ben de sevdim diyeceğim
İnsanlar da
Sevmişler
Diyecek değil mi?
Biz sevdikçe
Yoksullaştık
Yoksullaştıkça
Saydamlaştık

Bebeğim.

mirfanK’09 ´CZ´[Saçmalamamamaslında]
Blog

Pervaz

Biraz önce oradaydım
Azrail ile selamlaştık.
Çizgi hayata dahil mi diye sordum
“Neden” dedi?
Ona göre üstüne basıp
Onu düşüneceğim dedim.
“O ölüm çizgisi” dedi.
Gülümsedim.
Beyaz şarabımdan bir yudum aldım
Bir nefes sigaramdan;
Beni sevenleri selamladım
Kör günlere ses oldum
Geri döndüm
Kötü ayrıldık biz
Ben şad oldum.

mirfanK’09
[ Pervazda ]
Blog

Yalnız

Unut dediler
Bana
Gerisini hatırlamıyorum.

mirfanK’09 ´CZ´
[Üç Cümle -]
Blog

Biz ki

Gecenin sabahı doğuruşunu izledik
Dokuz kere
Sancılarına şahit olduk
Yıldızların
Bu seyir yüzünden kovulduk
Arkamıza dahi bakmadık
Giderken
Ve birileri
Kuyumuzu kazarken
Biz sadece güldük.
Gülücükle uğurladık karıncaları yuvalarına
Onlar tek tek taşırken kum tanelerini
Biz kuyumuzun boyumuza gelmesini bekledik
Beklerken
Güldük
Ve kuyunun başında hiç ağlamadık
Boyumuz okyanusları korkutuyor
Bir gün içinde ağlayıp denizleri
Önümüze katacağız
Şart olsun.
Büyüyünce doktor olacak birileri
Biz hastalıkları yokedeceğiz
Biz büyüyünce
Siz göremeyeceksiniz.

mirfanK’09 ´CZ´[Var mı Nazo gibisi?]
Blog

Enigma

Çözülemeyen bir denklemin
Çizgisinin altında
Isınmaya çalışan yazık bir
Acizsin.

Bir gün canından çok
Değer verdiğin
Karşındaki çizginin

Üzerine birisi gelirse
Sen kadar aciz;
Birbirinizi yok edin
Utandırmayın

Beni

Hadi…

mirfanK’09 ´CZ´
Muamma
Blog

Seni Aratan Bir Gün

Parçalı bulutlu düşlerle uyanığım yine. Penceremden içeri istenmedik bir soğuk hava giriyor, sınırlarını zorluyor rüzgâr yine. Hayallerim battığında gözlerim derin bir uyku için kapanacak. Üstümü dahi değiştirmeyeceğim serkeş bir hayata duyulan özlemin en son demindeyim. Seni aratıyor bugün inatla, bende günü kırmıyor seni arıyorum…

Geçtiğin son hayalinde ben var mıydım bilmiyorum ama benim sensiz aldığım nefeste oksijenim bile noksan. Ömrümüzün son demine, son baharına geldiğimizde kulağına “iki kelime” fısıldayabilecek miyim? Sıradan günlerin sıradışı bir hayali ile tekrar karşı karşıyayım. Senin beni hiç umursamadan bine bölüşün geliyor aklıma, benimse inatla bin parçamla seni sevişim…

Bir oyun oynamalıyız
Senin asla “ebe” olmayacağın bir oyun. Bu oyunda başrolü de oynamamalısın. Yok hayır, figüranlık değil. Daha çok suflörlüğe yakın bir rolün olmalı. Bana ne yapacağımı söylemelisin, ama seni unutmak veya senden kurtulmak konusunda değil. Hafızana kazınan senaryonun “anahtar kelimeleri” bunlardan ibaret biliyorum. Ama bu oyunu oynamadan önce aklına “asla unutmayacak!” kod adlı bir senaryo yazsan iyi olur. Bir çerçevenin içinde oynayacağız bu oyunu. Ben pencereden aşağıya bakan bir çaresizi oynuyor olacağım. Sürekli seninle ilgili hayallerimi okuyacağım. Şizofrenik bir aşkın vurgununu yaşayan erkeği de oynayabilirim, sorgusuz sualsiz kendi kendine konuşan ve hayallerini anlatan bir adamın dramını anlatacağım. Sende not vereceksin bana. Kendi üzerinden…

Yüzüncü eserin bu olması tuhaf.
Bekleyişler içinde ben
Kıpırdanmak için çırpınan kalbim
Ve hiçbir şeyden haberi olmadan uyuyan
Sen
Var ol.

Fotoğraf: Murathan Özbek

mirfanK’09 ´CZ´
Blog

Şaraba Boğuldum [Yüzüncü Kayıt]

Dikkat dikkat!
Tekrardan

Kanamalı bir kalp için acil olarak A RH (+) aşka ihtiyaç vardır.
Aşk bulunamazsa şayet
Şarapla yama yapabiliriz.

Seni duyan herkes koşuyor yanıma. “Anlat” diyor, anlatıyorum. Etkileniyorlar. Bazıları sırrımı merak ediyor, çok güzel yazıyorsun gerçekten diyor. Şaşıp kalıyorum aslında çünkü ben senden normal bahsediyorum, onlar abartıyorlar. Sence de öyle değil mi?
“Ukala” kimliğimden sıyrılmışım, yontmuş Avrupa beni.
Duymuşlar yine seni.
Elinde şarap ile geldi yatak arkadaşım. Farklı bir dilde “yazmaya devam et” dedi. Demek ki o kadar kaptırıyorum ki kendimi, olayın ehemmiyetine vakıf olmuş o da.

Dilim döndüğünce anlatsam seni eminim gururlanacaktır o da. “Böylesine seven bir arkadaşa sahibim” diye. Hoş sevmek onlarda da farklı ya, olsun yine de anlardı halimden; dilimden anlamasa da. Sıcak bir yüreğe sahibim, dünya gibi. Ama tam olarak dünya gibi düşünme. Dünya bir gün soğudu ve üzerinde yaşıyoruz ben yıllardır soğumadım sana karşı sanırım bu yüzden yaşamıyorsun gönlümde. Evet, bu yüzden dolaşmıyorsun yüreğimde. Oysa insan yaktığı yürekte yanar mı diye düşünüyorum. Yanmamalı, en azından bu doğanın kanunu ise biz bu aşkı doğa’dan habersiz yaşamalıyız. Çünkü ne kadar yakarsan yak yüreğimi, ben o yüreğin içinde asla yakamam seni.

Gez
Toz
Ye
İç
Eğlen

Senindir bu evren.

Ben hep anlatacağım. Bir gün bir kıza aşık oldum, sonra diğeri küstü diye ben başkasına aşık oldum diye.

Sen çözersen beni
Sağlamamı yapmayı unutma

mirfanK’09 ´CZ´[Andrew from USA]
Blog

Ayazsızım

Çocukken kaybettiğim ayaz kokusuna
Kavuştum bugün
Kaybettiğim şeyleri topluyorum
Bir bir.
Çocukluğumu aldım gözümün önüne
Egzoz dumanında yitip giden
Bembeyaz karları anımsadım.
Ellerimin donuşu
Platonik gözlerde varoluşu
Hepsini geçirdim aklımdan
Yabancı sesler unutturamadı sevdiklerimi
İntiharın eşiğini temizledi
Bedenim
Paspas gibi şimdi
Hislerim
Ayaklarını siliyor
Adını dahi
Bilmediklerim
Yazık bir çöp kutusunda
Artık
Tüm kinlerim.

Fotoğraf: Murathan Özbek

mirfanK’09 ´CZ´