Blog

Adı Dünya

Her hikayem evveliyatı varmış gibi başlıyor. Oysa her şey “o” herkes “o”na benziyor…

“… lüks bir cafenin en afili masasında iki adam var. Biz buradayız diyorlar, her geçen saniye sayıları artıyor ve götlerine uymayan çöplerle oynuyorlar…”

Tatlı tabağını hazırlıyor bir kardeş, diğeri de dört tane suyu tepsiye koyuyor.
“top sakallı abinin masasına götür” diyor büyük olanı…
Çok uyumsuz çiftlerle dolu bu ortam. Kızlar çok bakımsız, erkekler de fazla bu havaya. İçeride sürekli bir kahkaha var, masaların birinde bir çift göz ağlıyor diğerinde ise ölen arkadaşın eski sevgilisi peşkeş çekiliyor ve buna -kötü gözle- bakanlar ses çıkarmıyor.
Çakma godomanların masası tatlıyla donatılıyor, belki bu sevimsizlik tatlıya bağlanır…
Kaybedenler çoğunlukta. Hayatın bir yerinden tutmayı marifet sananlar yanıla yanıla oturuyorlar. İki kardeş yiğitçe çalışıyor
Ve artan tatlılar için godomanın birisi işaret yapıyor
Büyük olan tebessümle kardeşine dönüyor”

… bu tatlı sana, bu tatlı bana, hadi mutfağa gidelim!”

mirfanK’09

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir