“… bir sabah uyandığımda düştün aklıma ve güzel günleri müjdeler gibiydin. Ardından düşler süslendi, fiyakalı oldu yağmurlar. Aklım ruhumdan ödünç aldı tüm tazelikleri. Hislerim dekolte düşlerinin yanında utanmaya başladı ve kararmaya başladı dönmeye çekinen dünyam.Bir sabah uyandım,Gözlerim pusluUmudum yarım.Ve masamda gazete kağıtlarından yapılmış bir “hoşçakal” yazısı.Kimse anlamasın diye çok uğraşmışsın
Parmak izin kalmamış ama yüreğimde baya dolaşmışsın gitmeden…”
Parmak izin kalmamış ama yüreğimde baya dolaşmışsın gitmeden…”
Artı ve eksilerimle.