“kendini karşıdakinin yerine koyma” adlı düşüncenin yoğunluğu arttıkça kaybeden sen oluyorsun, bu gerçek. şimdi sen -o- üzülmesin diye bi’ karar alıyorsun ve sonunda sen üzülüyorsun: demem o ki, kendimi senin yerine koyduğumda biraz kendimi düşünseydim bi’ orta yol bulurduk. yani senin pencerenden baksaydım, senin aynandan değil. olduğun yerde kal ama. kal.